2023 Üniversite Kontenjanları

Erhan Erkut
9 min readJul 23, 2023

Her yıl üniversite kontenjanları açıklandıktan sonra adaylara destek olmak amacıyla bir analiz yapıp sonuçları bir blog yazısında özetliyorum. Bu yazılarda sadece lisans programlarına odaklanıyorum. Aşağıda geçen yıl ile bu yılın genel kontenjan sayılarını görüyorsunuz. Bu sayılara tüm kontenjanlar (okul birincileri, MEB ve 2023’de devreye giren depremzede yakını, şehit/gazi yakını ve 34 yaş üzeri kadın kontenjanları) dahil.

2022 ve 2023 Kontenjanları

· 2020’den bu yana artışa geçen lisans kontenjanları bu yıl da artmaya devam etmiş ve rekor seviyeye çıkmış.

· Devlet üniversitelerindeki kontenjan artışı neredeyse tamamen bu sene yeni açılan depremzede kontenjanı (10.493) ve 34 yaş üstü kadın kontenjanından (8.113) kaynaklı.

· Geçen yıl gerileyen vakıf üniversitesi kontenjanları bu yıl ciddi bir artış ile rekor seviyeye çıkmış. Bu artışın sadece üçte biri bu sene açılan şehit/gazi yakınları (2.079) ve depremzede (1.916) kontenjanlarından kaynaklı.

· Son 4 yıldır 10.000 civarında seyreden Kıbrıs kontenjanı önemli bir (oransal) artış ile 12.000’i aşmış.

· Diğer ülke kontenjanları düşmeye devam etmiş.

· Toplam 547.829 kontenjanın %79’u devlette, %19’u ise vakıflarda.

· Sınıfta kalmanın olmadığı bir lise sisteminden çıkan öğrenciler, barajın olmadığı bir üniversite sınavı ile programlara yerleştiriliyor. Bu yıl kontenjanların daha da yükselmesi ile daha fazla vasıfsız öğrenci üniversitelere yerleşecek ve birçoğu işsiz diplomalı kervanına katılacak.

Popüler programların kontenjanlarına girmeden önce açıköğretim ve ikinci öğretime bir göz atalım.

Açıköğretim (-%16): Açıköğretim programlarının sayısı 30’dan 26’ya inerken kontenjanlarında da kayda değer bir azalma var. Geçen sene 4.800 ile en yüksek kontenjana sahip olan Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bu sene tamamen kaybolmuş. Kontenjanı sıfırlanan diğer programlar Uluslararası Ticaret ve Lojistik, Elektronik Ticaret ve Yönetimi ile İnsan Kaynakları Yönetimi. Bunun dışında tek kayda değer değişiklik, Yönetim Bilişim sistemleri kontenjanının 1300’den 300’e düşürülmesi olmuş. Artışların tamamı ise yeni konulan 34 yaş üzeri kadın kontenjanlarından. Bu yılın toplam açıköğretim kontenjanı 33.882.

İkinci Öğretim (+%1,6): İkinci öğretim kontenjanlarında küçük bir artış var ve bu artışların neredeyse tamamı yeni depremzede ve 34 yaş üzeri kadın kontenjanları kaynaklı. En önemli değişiklik Hukuk kontenjanındaki 530 kişilik eksilme olmuş. Bu yılın toplam ikinci öğretim kontenjanı 35.908.

Diğer düşük kontenjanlı kategoriler:

· Uzaktan Eğitim (-%10): Yeni kontenjan kategorilerine rağmen uzaktan eğitim kontenjanında 200’ün üzerinde bir düşüş var. Bunun temel nedeni Bilgisayar Mühendisliği, Endüstri Mühendisliği ve İngiliz Dili Edebiyatı programlarının kaldırılmış olması. Kontenjanı en yüksek Uzaktan Eğitim programları son 3 yıldır olduğu gibi bu yıl da Halkla İlişkiler ve Tanıtım, Gazetecilik ile Radyo, Televizyon ve Sinema. Bu yılın toplam uzaktan eğitim kontenjanı sadece 2.051.

· MTOK: Mesleki ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarından gelen öğrencilerin yerleştiği MTOK kategorisinin gecen sene ile neredeyse aynı olan 2.857 olan toplam kontenjanının %77’si İlahiyat ve İslami İlimlere ayrılmış. Görünen o ki, bu kategori büyük ölçüde İHL mezunu öğrencilerin üniversiteye erişimini kolaylaştırmak için kullanılıyor.

· Kontenjanların genellikle dolmadığı UOLP programlarında bu yılın toplam kontenjanı sadece 642, (yine genellikle dolmayan) KKTC uyruklulara ayrılan kontenjan da sadece 220.

Tıp (+%3)

Tıp kontenjanındaki artış (az da olsa) devam ediyor. Gecen yıl 18.362 olan kontenjan bu yıl 18.910’a çıktı. ÜniVeri raporuna göre mezunların en yüksek maaş ile en hızlı iş bulduğu alan tıp olduğundan, bu artışı adaylar olumlu karşılayacaktır. Bu sene 43 tıp fakültesinde kontenjan artışları olmuş ve yeni bir fakülte açılmış: Mardin Artuklu. 50 ve üzerindeki artışlar Atatürk, Dicle, İnönü, Gaziantep, Fırat ve Sivas Cumhuriyet üniversitelerinde. 61 fakültenin kontenjanı aynı kalmış ve 11 fakültenin kontenjanı düşürülmüş. En büyük düşüşler 139 ile Hatay, sonra da 76 ile Maltepe’de. Adayların tercih yaparken artan ve azalan kontenjanlara dikkat etmesi gerek. Bunun yanında adayların son birkaç yıl içinde açılmış olan tıp fakültelerini veya kontenjanı çok yüksek olan fakülteleri seçerken birkaç defa düşünmeleri gerekiyor. Bu sene hem toplam kontenjan artışı nedeniyle hem de tıptan mühendisliğe kaçışın devam etmesini beklediğimden, Tıp sıralamalarında az da olsa bir gerilemeyi olası görüyorum.

Hukuk (-%4,2)

Hukuk kontenjanı 16.000 civarında oynamaya devam etmekle birlikte (iki yeni fakülte açılmış olmasına rağmen) geçen yıla kıyasla %4 azalmış. Yeni açılanların yanında 33 üniversitede kontenjan artırılırken, 24 üniversitede azaltılmış. Kontenjanı 40 veya üzerinde artan üniversiteler Dicle, İzmir Kâtip Çelebi (yeni), İnönü, Çukurova, Gaziantep ve Nuh Naci Yazgan (yeni). Kontenjanı azalan fakültelerde İstanbul açık ara ile başı çekiyor — ikinci öğretimden çıkmış ve kontenjanı 872’den 523’e düşmüş. (Bu yıllardır önerdiğim bir kontenjan eksiltmesi idi. Öğrenciler adına sevindim. Darısı Marmara’nın başına.) Kontenjanı 100’ün üzerinde azalan diğer fakülteler ise Atatürk ve Ankara Hacı Bayram Veli. Geçen sene kontenjanını dolduramayan vakıf üniversitelerinin kontenjanlarında beklenildiği gibi azalmalar olmuş.

YÖK kuralına göre hukuk fakültelerinde asgari 8 öğretim üyesi bulunması şart olmakla birlikte 2 fakülte kılavuza göre bu şartı karşılamıyor! Sivas ve Adakent’te 7 öğretim üyesi görünüyor. Sivas’ta gecen yıl 6 öğretim üyesi vardı, açığı hala kapatamamışlar. Bunun yanında 6 devlet hukuk fakültesinde (Boğaziçi dahil) Profesör yok! Son yıllarda gördüğümüz hukuk kontenjanlarındaki boşlukları, sektörün doygunluğa ulaştığını, hukuk barajını ve bu alandaki öğretim üyesi sorunlarını düşünürsek, bu alanda kontenjan eksiltmesinin makul olduğu sonucuna varabiliriz.

Tercih yapan öğrencilerin kontenjan-öğretim üyesi oranına dikkat etmesini ve bu oranın 10 veya altında olduğu okulları tercih etmelerini öneriyorum. Bu kritere göre (ki ortalama hukuk eğitiminin 5 yıl süreceğini düşünürsek, bu kriter 50 öğrenciye bir hoca anlamına gelir) merkezi sistem ile yerleşilen 92 fakültenin 30’unda yeterli öğretim üyesi bulunmuyor! Örneğin Gaziantep Üniversitesi’ndeki 243 kontenjan, bu fakültenin toplam öğrenci sayısının 1.200 civarında olduğu anlamına geliyor, fakat sadece 11 öğretim üyeleri var; yani öğretim üyesi başına 100 öğrenciden fazlası düşüyor! Yelpazenin öbür ucunda ise 36 öğretim üyeli Galatasaray’ın kontenjanının sadece 36 olması kaynak kullanımı açısından düşündürücü.

İlahiyat ve İslami İlimler (İİİ) (+%6,1)

Geçen sene toplam kontenjanı 20.163 olan bu alanın bu seneki kontenjanı %6’lik bir artış ile 21.389 oldu. Bu alan bu sene de tüm alanlar arasında kontenjanı en yüksek alan olma özelliğini korudu. Artışın neredeyse tamamı depremzede ve 34 yaş üzeri kadın kontenjanlarından kaynaklanıyor. Bu yıl 3 yeni fakülte açılan bu alanda, dördü vakıf, birisi KKTC, ikisi diğer ülkelerde ve 91’i de devlet üniversitelerinde bulunan 98 fakülte var ve devlette ortalama kontenjan 210. Bu alandaki kontenjanlar bir işgücü planlaması sonucu olarak mı kararlaştırılıyor, yoksa açılmış olan imam hatip liselerinin mezunlarının sayısına göre mi belirleniyor, bilemiyorum. Anlaşılan ülkede en çok aranılan mezunlar ilahiyat mezunları!

Eğitim (+%13,8)

Ülkede yükseköğretimin planlanmasında talebin pek rol oynamadığına belki de en güzel örnek Eğitim olmaya devam ediyor. Bu yıl içinde “Öğretmenliği” ve “Rehberlik” sözcüklerinin geçtiği programların toplam kontenjanı tam 49.475. Bu rakam gecen sene 43.465 idi. Bu artışın sadece 1.304’luk bölümü yeni tanımlanan kontenjan kategorilerinden geliyor. Yani büyük ölçüde programların genel kontenjanları artırılmış. Bazı tahminlere göre 700.000’in üzerine öğretmen adayı atanmayı beklerken ve MEB örneğin 2021’de sadece 20.000 öğretmen atayabilmiş iken, eğitim fakültelerinin kontenjanını %14 artırmayı ve neredeyse 50.000 öğrenciyi eğitim fakültelerine almayı makul karşılamak zor.

Mühendislik (+%4,2)

Mühendislik kontenjanlarında geçen yıl başlayan artış sürüyor. Geçen yıl 74.491 olan toplam kontenjan bu yıl 77.595’e çıkmış. Kontenjanı en çok artan programlar benim için sürpriz değil: Bilgisayar (%11 artış ile 1.485 — ki geçen yıl da 1.089 artmıştı), Elektrik-Elektronik (1.053), Yazılım (815), ve Endüstri (362). Fakat kontenjanı en çok düşen program benim için şaşırtıcı: İnşaat (%11 azalarak 6.500’den 5.769’a düşmüş). Bu kontenjan geçmiş yıllardaki nispeten kötü performans nedeniyle azalmış olabilir. Fakat ben depremden sonra bu bölümün öneminin daha iyi anlaşılmış olduğunu umuyordum.

En yüksek kontenjan açık ara ile Bilgisayarda (15.012). Daha sonra son yıllarda popülaritesi yeniden yükselmeye başlayan Elektrik-Elektronik (11.926) ve Makine (8.472) geliyor. Uzun yıllardır popüler olan Endüstrinin kontenjanı ise sadece 7.746 — dolayısıyla bu program oldukça yüksek bir sıralama ile almaya devam edecek. İnşaatın bu yılki kontenjanı ise 5.769. Bu 5 köklü mühendislik programındaki kontenjan toplamı tüm mühendislik kontenjanlarının neredeyse üçte ikisini oluşturuyor. Mühendislik düşünen öğrencilere önerim bu temel mühendislik alanlarını tercih etmeleri.

Mimarlık (-%13,4)

İnşaat sektöründeki krizin etkisini hisseden diğer bir program da Mimarlık. Geçen yılki kontenjan 7.558 iken bu yılki kontenjan %13,4 azalarak 6.549 olmuş. Öte yandan mimarlık fakültelerindeki diğer programların (İç Mimarlık, Peyzaj Mimarlığı vs.) toplam kontenjanı geçen yıl 7.904 iken bu yıl %9 artarak 8.625’e çıkmış. Ben tasarım eğitiminin girişimcilikten yöneticiliğe kadar birçok alanda ise yaradığını düşünüyorum ve mimarlık fakültelerinde fırsat görüyorum.

İlginç bulduğum birkaç alan:

· Geçmişte sistemimizdeki Siyaset balonundan epeyce söz etmiştim. Bu balon bu yıl da şişmeye devam etmiş ve rekor seviyeye çıkmış. Bu alanın kontenjan planlamasında ÜniVeri raporu sürekli göz ardı ediliyor.

· Kontenjanı sürekli artan bir program da Psikoloji. 2019’da 8.644 olan kontenjan 2020’de 10.163’e, 2021’de 11.409’a, geçen yıl 12.093’e bu yıl ise 13.116’ya çıkarılmış. Bu kadar psikoloji mezununun ne yapacağını merak ediyorum.

· İktisat balonu da şişmeye devam ediyor. 2019’daki 15.029 toplam kontenjan bu yıl 17.220 ile rekor seviyeye çıkmış. Bu kontenjan yıllardır İşletme kontenjanının üzerinde. Piyasadaki işlere bakılsaydı, iktisat (ve türevleri) kontenjanı işletme kontenjanından epey daha küçük olurdu. İktisat okumayı düşünen öğrencilere önerim işletmede yandal yapmaları — çünkü iş başvuruları yaparken işletme mezunları ile rekabet edecekler.

Kontenjanı en çok değişen programlar

Son iki yıl en az 1.000 kontenjanı olan toplam 90 program bulunuyor. Bu programlar içinde oransal olarak kontenjanı %20 ve üzerinde artanları Sınıf Öğretmenliği, Özel Eğitim Öğretmenliği, Sosyal Bilgiler Öğretmenliği, İngilizce Mütercim Tercümanlık, Fen Bilgisi Öğretmenliği, Yazılım Mühendisliği, Lojistik Yönetimi, Çevre Mühendisliği ve Yeni Medya/İletişim. Kontenjanı en çok düşenler ise daha önce sözünü ettiğim Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği. Adaylar tercih yaparken bu önemli kontenjan değişikliklerini mutlaka dikkate almalı. Kontenjanı artan programlarda sıralamaların aşağıya, azalan bölümlerde ise yukarı gitmesi beklenir. Fakat Bilgisayar ve Yazılım Mühendisliklerindeki yüksek talep bu kontenjan artışını rahatlıkla silip süpürecektir.

En yüksek kontenjanlı programlar

2023 için toplam kontenjanı 4.000’in üzerinde olan 43 program (veya program grubu) aşağıdaki tabloda. Bu programların toplam kontenjanı 392.939 olup, tüm sistemdeki lisans kontenjanının %71,7’sini oluşturuyor. Bu kontenjan sayıları tüm kontenjanları (Açıköğretim, Uzaktan Eğitim, İkinci Öğretim, MTOK, KKTC uyruklu, UOLP, okul birincisi, depremzede, şehit/gazi yakını, 34 yaş üzeri kadın) içeriyor.

Toplam kontenjanı 4.000’in üzerinde olan 43 program (veya program grubu)

Notlar:

(1) İlahiyat ve İslami Bilimler/İlimler

(2) Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi, Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler, Uluslararası İlişkiler

(3) İktisat, Ekonomi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Ekonometri ve Ekonomi-Finans

Tabloda dikkat çeken noktalar:

· 43 programın sadece dördünde kontenjan azaltılmış, diğerlerinde artırılmış.

· Artışlara bakarken toplam kontenjanın %4,7 artırılmış olduğu unutmamak gerek. Bu oranın üzerindeki artışlar dikkat çekici.

· Sayısal olarak en büyük artış İşletme, Bilgisayar Mühendisliği ve İktisatta, oransal olarak en büyük artış ise Sınıf Öğretmenliğinde. Özellikle Bilgisayar Mühendisliği ve Sınıf Öğretmenliğindeki artışları çok yerinde buluyorum. Öte yandan İktisattaki artışı anlamakta güçlük çekiyorum.

· Artışlar büyük ölçüde vakıf üniversiteleri kaynaklı. Örneğin Siyasetteki devlet kontenjanı sadece %4 artarken vakıf kontenjanı %23 artmış. Doğrudan bir mesleğe götürmeyen bu alandaki artışın en basit açıklaması barajın kalkmasını fırsat bilen vakıf üniversitelerinin gelirlerini artırma girişimi.

· Hem sayısal hem de oransal olarak en büyük düşüş Mimarlıkta. Dolayısıyla Mimarlık tabloda 8 basamak birden gerilemiş. Geçen sene toparlanmaya başlamış olan bu alandaki bu gerilemeyi abartılı buldum. Sıralamalar yukarıya doğru gidebilir.

· Kontenjanı en yüksek 2 alan beşerî ve sosyal bilimler alanı. Bu çalışmayı yapmaya başladığımdan beri ilk 2 değişmedi. Tüm dünyada Endüstri 4.0, teknolojik dönüşüm ve yapay zekâ konuşulurken bu kararı hayret verici buluyorum.

· Hemşirelik, Tıp, Diş Hekimliği, Sağlık Yönetimi, Fizyoterapi ve Rehabilitasyon ile Ebelik programlarındaki sayılar ve artışlar sağlık programlarına verilen önemi vurguluyor.

· Öte yandan sağlık sektöründe anlamlandırılması biraz güç değişiklikler de var. Evvelki yıl %11 artan Beslenme ve Diyetetik geçen yıl %6 azaltıldı, bu yıl ise yeniden %11 artırıldı. Yine evvelki yıl %13 artan Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, geçen yıl %10,7 azaltıldı, bu yıl ise %17 artırıldı. Bu birbiri ile çelişen kontenjan kararlarını anlamak güç. Neden azalttınız, neden artırıyorsunuz?

Sıralamalar ile ilgili iki not:

· Sağlık Yönetimi programının da bir İşletme programı olduğu düşünülebilir ve bu durumda İşletme + Sağlık Yönetimi en tepeye çıkar.

· Bilgisayar Mühendisliğine yakın programların kontenjanları ise şöyle: Yönetim Bilişim Sistemleri (işletme ile bilgisayar arasında bir program) 7.027 (%14,6 artış), Yazılım Mühendisliği 4.859 (%20,2) artış). Bunları Bilgisayar’a eklersek bu 3 programın toplamı en tepede yer alır.

Sonuç:

Geçmişteki yazılarımda da belirttiğim üzere, Türkiye’deki üniversite kontenjanlarının akademik veya ekonomik nedenlerle değil siyasi nedenlerle artırıldı, bu yanlış politika genç işsizliği sorununu çözmeyip sadece öteledi. Üniversitelerimiz iş dünyasının beklentilerinden kopuk bir şekilde diplomalı işsiz yetiştiriyorlar. Birçok kontenjan ciddi olarak geriye çekilmeli, kontenjanlar öğretim üyesi sayısına endekslenmeli ve kontenjan planlama sürecinde gelecekteki istihdam piyasası beklentileri kullanılmalı.

Tüm programlarda kontenjan planlamasının ülkenin (ve dünyanın) gelecekteki ihtiyaçlarına ve istihdam beklentilerine göre yapılması gerekirken, benim gözlemim doluluk oranlarına bakarak kontenjan planlaması yapıldığı. Bunu yanlış olduğunu her yazımda belirtiyorum; bir kere daha belirtmekten zarar gelmez diye düşünüyorum. Gelecekte kontenjanların belirlenmesinde şu 3 faktör göz önünde tutulmalı:

1) Kontenjan balonu olan bölümlerde kontenjanlar azaltılmalı.

2) Tüm programlarda (yeni öğrenci)/(öğretim üyesi) oranı en fazla 10 olmalı (ki programın tümündeki oran 40’ı geçmesin).

3) Üni-Veri sonuçları dikkate alınmalı. İstihdam oranı düşük ve nitelik uyuşmazlığı yüksek bölümlere daha az kontenjan verilmeli.

Gelecek yıl daha çok öğrenci sınava gireceğinden kontenjanların daha da artmasını bekliyorum. Üniversite diplomasının değerinin düştüğü bir dünyada daha fazla geleneksel üniversiteli yetiştirmek yerine gelecekte ihtiyaç duyulacak ve geleceği şekillendirebilecek insan kaynağı yetiştirmeye odaklanmamız gerek.

EK: Genel istek üzerine, yeni tanımlanan kontenjan türlerini (şehit/gazi yakınları, depremzedeler ve 34 yaş üzeri kadınlar) KATMADAN tabloyu yeniden hazırladım. Sıralamaların aşağı/yukarı kaymalarını tahmin için bu tablo daha yararlı olabilir.

--

--

Erhan Erkut

Özyeğin Üniversitesi Kurucu Rektörü (1.1.2008–1.7.2013), MEF Üniversitesi (1.1.2014 -…) erhanerkut2000@gmail.com