Geleceğin Meseleleri = Geleceğin Meslekleri
--
(21 Mart 2021 tarihinde Milliyet’in 17. sayfasında yayınlanan söyleşinin tam metni.)
Bu günlerde en sık sorulan sorulardan birisi geleceğin mesleklerinin ne olduğu. Bu soruya cevap olarak internette birçok liste dolaşıyor. Kanımca bu soru çok anlamlı değil ve cevaplar da spekülatif. Cevabı bildiğinizi bile varsaysak, bu meslek (tanım gereği) gelecekte olacağından şu anda bu meslek için eğitim almanız da staj yapmanız da mümkün değil. Esas sorulması gereken soru geleceğin meselelerinin ne olacağı. Sonuçta geleceğin meslekleri, geleceğin meselelerinden doğacak.
Geleceğin meselelerinin ne olacağı konusunda iki önemli kaynak bize yol gösteriyor: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile çeşitli kurumların yayınladığı (ve toplumun en büyük sorun ve fırsatlarına işaret eden) “Megatrends” (devasa yönelim) raporları.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları 17 tane: yoksulluğa son; açlığa son; sağlık ve kaliteli yaşam; nitelikli eğitim; temiz su ve sanitasyon; erişilebilir ve temiz enerji; insana yakışır iş ve ekonomik büyüme; sanayi, yenilikçilik ve altyapı; eşitsizliklerin azaltılması; sürdürülebilir şehirler ve topluluklar; sorumlu üretim ve tüketim; iklim eylemi; sudaki yaşam; karasal yaşam; barış, adalet ve güçlü kurumlar; amaçlar için ortaklıklar.
Temel devasa yönelimler ise şehirleşmenin hızlanması, teknolojideki gelişmeler, ekonomik gücün Batı’dan Doğu’ya kayması, demografik değişimler ve iklim değişikliği. Bu amaçların ve devasa yönelimlerin geleceği nasıl etkileyeceği konusunda birkaç örnek verelim:
- Şehirleşmenin en önemli sonucu doğurganlığın düşmesi ve kadının ekonomiye katkısı. Bir sonuç da demografik değişim, iklim değişimine etki ve teknolojinin yönlendirilmesi. Yani devasa yönelimler birbirleri ile de yoğun bir ilişki içinde. Bundan sonra tüm dünyada kırsal nüfus azalırken kent nüfusu patlama yaşayacak. Şu anda 33 adet devkent var (nüfusu 10 Milyonun üzerinde) ve bunların büyük çoğunluğu Asya’da.
- Son 40 yıl içinde üniversite okumayanların ortalama geliri azalırken okuyanlarınki arttı; okuyanlar arasından teknolojiden anlayanların gelirleri daha da fazla arttı. Teknolojik gelişimler hem sürekli eğitimin önemini artırdı hem de uzaktan çalışmayı mümkün kılarak istihdamda rekabeti artırdı. AirBnB, WhatsApp, Uber, Slack, Instagram, Snapchat, Tinder, Instacart, Lyft, Door Dash, Juul Labs ve Lime gibi çok popüler girişimlerin hiç birisi 12 yıl önce yoktu. Önümüzdeki 12 yılda bu değişim hızlanacak.
- Çin’in “Made in China 2025,” “China Standards 2035” ve “Bir Kuşak, Bir Yol” dokümanları Çin’in nasıl dünya devi olabildiğine dair önemli ipuçları sunuyor ve diğer gelişmekte olan ülkelere yol gösteriyor. 2010 yılından bu yana çıkan Milyar dolarlık girişimlerin çoğu Batı’dan değil Doğu’dan (Çin, Hindistan, Kore vs.) çıktı. En yüksek değerlemeye ulaşmış 3 yeni girişim Çin’den (Ant Financial, Bytedance, Didi).
- Ülkemizde 65 yaş üstü şu anki nüfusun %9’unu oluştururken, 50 yıl sonra bu oran %27 olacak. Ülke olarak yaşlanmaya hazırlanmamız gerek. “Gümüş Ekonomi” hızla büyüyecek ve yaşlı turizmi, giyilebilir teknolojiler, geronto-tek gibi alanlarda büyük atılımlar olacak.
- İklim değişikliği son yüz yıl içinde dünyanın ısısını 1,5 derece artırdı. Bu artışı derhal durdurup geriye çevirmemiz gerek. Bunun için de fosil yakıtlardan hemen vazgeçmeliyiz. Zaten cari açığın kapanabilmesi için petrol ithalatı yerine yenilenebilir kaynaklara yönelmemiz gerekiyor. Güneş ve rüzgardaki maliyetlerin düşmesi ile ülkemizin 2075’te karbon-nötr duruma geçmesi mümkün. Değişim için devlet, özel sektör, STK’lar ve toplumun el ele çalışması gerek.
Geleceğin meslekleri sorusunun cevabı işte bu amaçların ve yönelimlerin içinde. Şehirleşmenin hızlanması şehir sorunlarını da büyüteceğinden, bu sorunların çözümüne katkıda bulunabilecek bilgi ve becerilere sahip olanlar, geleceğin aranan çalışanları olacaklar. Aranan olabilmek için, var olan üniversite programlarının üzerine konu ile ilgili ek bilgilerin ve yetkinliklerin konulması gerekli. Gelecekteki devkentlerin sorunlarını bugünkü mühendisler, tasarımcılar, sosyal bilimciler çözecek.
Benzer şekilde iklim değişikliğini geriye çevirebilmek için gereken temel bilgiler bugünün mühendislik programlarında zaten veriliyor. Fakat bilginin kullanım ve uygulama alanı değişmeli. En önemlisi de toplumsal bir mutabakat ile geleceğe yönelik bir ülke stratejisi belirlenmeli. Temiz enerjiye giden yol birçok programdan geçer: makina, elektrik, kimya, inşaat, endüstri ve bilgisayar gibi birçok mühendisliğin yanı sıra, hukuk, eğitim, sosyoloji, siyaset bilimi, iktisat, işletme programlarında olan öğrencilerin temiz enerji konusunda mutlaka bilgilenmesi gerek.
Türkiye’yi en derinden etkileyecek olan devasa yönelimlerin başında bence demografik deprem geliyor. Günümüzün yaşlıları genç bir ülkede büyüdü. Günümüzün gençlerinin torunları ise yaşlı bir ülkeye doğacaklar. Fakat günümüzün gençler, ülkenin yaşlandığını yaşayan tek kuşak olacaklar. 65 yaş üzeri nüfusun 50 yıl sonra 25 Milyonu geçecek olması günümüzün gençleri için önemli bir sorun, çünkü devletin karşıladığı sağlık ve emeklilik sistemleri zaman içinde yaşlıların sayısının hızlı bir şekilde artması ile çökecekler. Fakat her sorun beraberinde fırsatlar da getirir. Örneğin bireysel finans danışmanlığı, önleyici sağlık gibi alanların yanında yaşlıların aldığı her türlü hizmetin talebi hızla artacak. Yaşlılara konut, yemek, egzersiz, sosyal faaliyet, eğitim gibi hizmetlerin yanında, yaşlıların kullanacağı teknolojiler de büyük pazarlar oluşturacak. Bununla bağlantılı olarak gelecekte talebin artacağına emin olduğum bazı meslekler yaşlı hemşireliği, fizyoterapi ve gerontoloji.
Geleceğin mesleği ne olursa olsun içinde mutlaka teknoloji olacak. Teknoloji okuryazarı olmayanların gelecekteki iş dünyasında kendilerine yer bulması çok zor. Her alanda hızla veri üretiliyor. Her meslekte verileri toplamak, analiz edebilmek ve anlam çıkarabilmek çok önemli olacak. Benzer şekilde her mesleğin içine yapay zeka girecek. Fakat bununla baş edebilmek için yapay zeka mühendisliği okumak gerekli değil. Hangi programda olurlarsa olsunlar öğrencilerin yapay zeka alanında (gerekirse çevrimiçi kaynaklardan yararlanarak) bir yandala (yani 5–6 üniversite dersi) eşdeğer bilgiye ulaşmaları gerek. Kanımca gelecekte bilgisayar, veri ve yapay zeka okuryazarlığı, geçmişteki dil okuryazarlığı ve aritmetik kadar önemli olacak.
Geleceğin mesleklerinden daha önemli bir konu da gelecekte başarılı olacak insan gücünün özellikleri ve gelecekte sahip olunması gereken yetkinlikler. 21. Yüzyıl yetkinliklerini şöyle özetleyebiliriz: Öğrenme ve İnovasyon (yaratıcılık ve inovasyon, eleştirel düşünme ve problem çözme, iletişim ve işbirliği), Okuryazarlıklar (bilgi, medya ve teknoloji), Yaşam ve Kariyer becerileri (esneklik ve uyum sağlayabilirlik, inisiyatif alma ve özyönlendirme, sosyal ve kültürlerarası yetkinlikler, üretkenlik ve hesap verebilirlik, liderlik ve sorumluluk). Müfredat bazlı eğitim sistemimiz bu yetkinliklerin çoğunu maalesef pek geliştiremiyor. Öğrencilerin bu konuya odaklanması ve emek vermesi gerek. Yıllardır Mehmet Zorlu Vakfı ve MEF Üniversitesi desteğiyle ücretsiz olarak verilen ve binlerce gence ulaşan “Yetkin Gençler” programının hedefi bu yetkinlikleri geliştirmek.
Özetle, geleceğin meslekleri yerine geleceğin meselelerine odaklanmalı ve gelecek için gereken yetkinliklerimizi geliştirmeliyiz. Geleceğin meslekleri üzerine okuma yapmak isteyenlere ayakları yere basan, akademik bir araştırmaya dayanan ve makul öngörüler içeren bir kitap önerebilirim: “Geleceğin Meslekleri: Dijital dönüşüm, veri bilimi, yapay zeka” (S. Özdemir ve D. Kılınç, Abaküs Yayınları).
Erhan Erkut (erhan.erkut@mef.edu.tr, erhanerkut.com, @ErhanErkut)
(Bu yazıyı teşvik eden ve yayınlanmasına destek olan MEF Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Aslı Erinç ile Milliyet Gazetesi Eğitim Müdürü Aysel Bozan’a teşekkürlerimle.)