“Times Higher Education” Sıralamalarında Üniversitelerimiz

Erhan Erkut
2 min readNov 17, 2019

--

2016 Times Higher Education (THE) dünya üniversiteleri sıralamalarında ilk 400’e Türkiye’den 3 üniversite girmişti (sırasıyla Koç, Sabancı ve Bilkent). 2020 sıralamasında ise hiçbir üniversitemiz ilk 400’e giremedi. Bu 5 yıl içinde ne oldu?

Son 9 yılda en az 6 defa sıralamalara girebilen 6 üniversitemizin 2020 sıralamaları şöyle: 401–500 aralığında (yani en yukarıda) Sabancı, 501–600 aralığında Koç ve Bilkent, 601–800 aralığında ise Boğaziçi, İTÜ ve ODTÜ bulunuyor. Bu üniversitelerin hepsi 2016 sıralamasında daha yukarılarda idiler.

Bu düşüşü açıklayabilmek için üniversitelerimizin 2016 ve 2020 yıllarında THE’nin kriterlerinde aldıkları puanlara baktım ve ilginç bir sonuçla karşılaştım. Eğitim kriterinde 6 üniversitemizin 5’inin puanları yükselmiş. Araştırma kriterinde 6 üniversitenin hepsinin puanları yükselmiş. Atıf kriterinde ise 4’ünün puanları yükselmiş. Bu 3 kriterin sıralamadaki ağırlığı %90. Toplam puanlara bakıldığında ise Koç haricinde tüm üniversitelerin puanları yükselmiş! Özetle, üniversitelerimizin sıralamalardaki düşüşünü, performanslarının düşmesi ile açıklayamayız.

Üniversitelerimiz gerilemiyor ama geçiliyorlar

Sıralamalardaki aşağıya gidişin iki nedeni var: 1) Sıralanan üniversite sayısı sürekli artıyor (2016 yılında sadece 400 üniversite sıralanmış iken, 2019’da 1396 üniversite sıralandı. Sıralanan üniversite sayısı ile rekabet de artıyor.); 2) Hızlı büyüyen bazı ülkelerin üniversiteleri yukarılara çıkıyorlar (Bazı Asya ülkelerinde 10 üniversiteyi dünya çapından yapmak üzere özel devlet fonları kuruldu. Örneğin 2016’da ilk 200’e 4 Çin üniversitesi girmiş iken, bu yıl bu sayı 7’ye çıktı.)

Bu iki faktör nedeniyle, Türkiye gibi başka bazı ülkelerin de üniversitelerin sıralamaları aşağılara kayıyor. Örneğin, BRICS ülkelerinden Brezilya’nın 2016 sıralamasında ilk 800’de 17 üniversitesi varken, bu yıl sadece 7 üniversitesi kaldı.

Türk üniversiteleri daha yukarılara çıkabilirler mi?

20 yıl görev yaptığım Alberta Üniversitesi örneğini vereyim. 1906’de kurulan bu üniversitenin 40.000 öğrencinin %20’si lisansüstü programlarında kayıtlı, üniversite bütçesi 2 Milyar dolar ve araştırma geliri 500 Milyon dolar. Dünya sıralamalarının üstleri genelde bu tür üniversiteler ile dolu: yaşlı, büyük, yükseklisans ağırlıklı ve yüksek bütçeli. Bizim üniversitelerimiz ise bu ligde değiller. Dolayısıyla ilk 400’de üniversitemiz olmamasına şaşırmamalı, tam tersine alışmalıyız. Alberta’nın 58.2 puan ile 136. olduğu bu yıl ilk 100’e girmek için 60.3 puan gerekirken, yukarıda sözü geçen 6 üniversitemizden çıkan en yüksek toplam puan 41.2. Özetle, bugünkü şartlarda ilk 100 (hatta ilk 200) tam bir hayal.

Türk üniversitelerinin dünya sıralamalarında yukarılara çıkmasının yolu araştırma çıktılarını yukarıya çekmek. Bunun için de iyi araştırmacıları ise alıp onlara araştırmaya uygun şartları sağlamak ve kariyerlerini hedefler doğrultusunda yönetmek gerekli. THE sıralamasının en tepesindeki 3 vakıf üniversitesinin araştırma modellerinin incelenmesi iyi bir başlangıç olabilir.

Erhan Erkut (erkute@mef.edu.tr, @ErhanErkut, erhanerkut.com)

--

--

Erhan Erkut
Erhan Erkut

Written by Erhan Erkut

Özyeğin Üniversitesi Kurucu Rektörü (1.1.2008–1.7.2013), MEF Üniversitesi (1.1.2014 -…) erhanerkut2000@gmail.com

No responses yet